1910'dan günümüze "Efsane" Ankaragücü

Bugün Hakan Kutlu'nun "102 yıllık camianın düştüğü hale çok üzülüyorum" açıklamasını okuyunca, bu haftaki nostalji köşesinde Başkent'in Sarı Lacivertli takımını ağırlamaya karar verdim. 31 Ağustos 1910'da kurulan bu futbol çınarı Türk Futbol tarihine çeşitli dönemlerde çeşitli sebeplerle damgasını vurmuştur. Bu yazıda tarihten kesitlerle bunları irdelemeye çalışacağım. Okumayı bitirdikten sonra Ankaragücü'ne neden "efsane" dediğimi anladıysanız amacıma ulaşmış sayılırım. O halde başlayalım..


Öncelikle Ankaragücü'nün başarılarını genel olarak ele alalım.* Başkent'in Sarı Lacivertli ekibi, 53 yıllık 1.Lig tarihinde 48 sezon mücadele etmiştir. Mazisi kupalarla dolu olan takımın başarıları da taraftarlarının göğsünü kabartacak cinsten ; 7 Ankara Futbol Ligi Şampiyonluğu, 8 Ankara Ligi ikinciliği, 17 TSYD Ankara Şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası Şampiyonluğu (1972,1981) 3 Türkiye Kupası ikinciliği (1973,1982,1991) 1 Devlet Başkanlığı Kupası (1981) 1 Başbakanlık Kupası (1991) 2 İkinci Lig Şampiyonluğu (1969,1977) 1 Türkiye Milli Küme Şampiyonluğu (1949). Bununla beraber Ankaragücü Avrupa'da 22 resmi maça çıkmış, bunlardan 5'ini galip tamamlamıştır. Sarı Lacivertliler yarıştığı 48 sezonda bu sezonla beraber toplam 4 kez küme düşmüştür. (1968,1976,1978,2012) Kulübün efsane oyuncusu ise hali hazırda takımın teknik direktörlüğünü de yürüten Hakan Kutlu. Kutlu, 1992-2007 arasında tam 359 maçta forma giyerek kulüp tarihinde en çok forma giyen oyuncu rekorunu elinde bulunduruyor. Ayrıca Ankaragücü Ankara'nın en kalabalık taraftar grubu olan "Gecekondu" grubuna da sahip..


Şimdi de Ankaragücü tarihinin derinlerine inerek kulübü irdeleyelim. 31 Ağustos 1910 tarihinde İmalat-i Harbiye öğrencilerinden Agah Orhan ve Şükrü Abbas kulübü kurar. 1913-1916 yılları arasında ise futbola ara verilir. Kurtuluş Savaşına katılan futbolculardan şehit ve gaziler olmuştur. Ankaragücü "takım" olarak İstiklal Harbine katılan tek kulüptür. Kurtuluş Savaşına destek vermek amacıyla, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün emriyle 1920 yılında İstanbul'dan Ankara'ya taşınmışlardır. 29 Ekim 1923 tarihinde Ankaragücü'lü futbolcular büyük bir gururla Ankara Kalesinden top bataryaları ile "Cumhuriyet'i ilan" ederler. Takımın rengi de bu dönemde belli olur. Kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal'in yapmış olduğu tanımlamalar sonucu forma rengi "Sarı Lacivert" olur. 1949 yılında finalde Galatasaray'ı devirerek tarihlerinde ilk kez Milli Küme Şampiyonu olurlar.  Ankaragücü tarihindeki ilk gol kralını da 16 yıl sonra çıkarır. 1965/1966 sezonunda 20, 1966/1967 sezonunda ise 18 gol atan Ertan Adatepe kulübün çıkardığı ilk gol kralı olarak tarihteki yerini alır. Ancak bu başarının ardından takım 1967/1968 sezonunda ilk kez küme düşer. Sarı Lacivertlilerin 1.Lig hasreti 4 sezon sürer. 4 sezon sonunda 31 Mayıs 1972'de final maçlarında Altay'a 0-0 ve 3-0'lık skorlarla üstünlük sağlayan takım yeniden 1.Lig'e yükselir. 1975/1976 sezonunda kulüp 2.gol kralını çıkarır. Ali Osman Renklibay kaydettiği 17 gol ile Türkiye 1.Lig'in gol kralı olur. Ancak bu dönem takımın asansör hüvüyeti kazanacağı bir dönemdir. 1975/1976 sezonunda küme düşen Ankaragücü, 1976/1977 sezonunda 1.Lig'e dönse de 1977/1978 sezonunda yeniden küme düşer. 1980/1981 sezonu ise Başkent ekibi için bir tarihin yazıldığı dönemdir. Türk Futbol tarihinde ilk defa bir kulüp 2.Lig'den gelip Türkiye Kupasını kazanır ve bunu gerçekleştiren Ankaragücü'dür. Başarısını sürdüren takım Haziran 1981'de Trabzonspor'u da 1-0 devirerek Devlet Başkanlığı Kupasını kazanır. 5 gün içinde 2 kupa kazanan takım dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in talimatıyla 1.Lig'e alınır. Bu da Türk Futbol Tarihindeki bir başka ilktir. 1990/1991 sezonunda Ankara'da Trabzonspor'u 3-0 yenerek Başbakanlık Kupasını kazanan yine Ankaragücü'dür. 1998/1999 sezonunda Galatasaray ve Beşiktaş Türkiye Kupası finalini oynadıkları ve ikisi de ligi ilk ikide bitirdikleri için Avrupa'ya gidecek takım için kupa kontenjanı boş kalır. UEFA'ya kim gidecek diye Türkiye Kupasında yarı finalde elenen iki takım Ankaragücü ve Sakaryaspor karşı karşıya gelirler. İzmir'de oynanan maçta rakibini 5-0'lık skorla adeta ezen Başkent ekibi UEFA kupasına gitmeye hak kazanır. 1999/2000 sezonunda UEFA Kupasında Faroe Adalarından B36 Torshavn ile eşleşen Ankaragücü rakibini her 2 maçta da 1-0'lık skorla mağlup ederek bir üst tura yükselir. 1.turda ise rakip güçlü Atletico Madrid'dir. 16 Eylül 1999'da deplasmanda oynadığı ilk maçı 3-0 kaybeden Ankaragücü, rövanşta 30 Eylül 1999 tarihinde rakibini Birol Aksancak'ın golüyle 1-0 mağlup eder. Bu sonuçlarla turu kaybeden Ankaragücü yine de tarihine altın bir galibiyet eklemiş olur. 2001/2002 sezonunda Ersun Yanal yönetiminde tarihi bir başarı yakalayan takım kendi evinde Galatasaray ve Fenerbahçe'yi 2-1, Trabzonspor'u 4-2 yenerken, İnönü'de de Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ederek Türk Futbolunun 4 Büyüklerini aynı sezonda yenen 2.takımı olmuştur. O sezonu 4.olarak tamamlayan Başkent ekibi tarihinde son kez Avrupa arenasına çıkma şansı yakalar. 2002/2003 sezonunda bir başka İspanyol Alaves takımıyla eşleşen Ankaragücü her iki karşılaşmayı da 1-2 ve 0-3'lük skorlarla kaybederek Avrupa'ya veda eder. Bu başarılı sezonların ardından kulüp kötü bir döneme girer. Aralık 2008'de Cemal Aydın'ın istifasıyla başlayan süreçte sırasıyla Serdar Özersin,Cengiz Topel Yıldırım,Ahmet Gökçek ve Sami Altınyuva kulüpte başkanlık yapsa da başarılı olamamıştır. Yoğun bir borç yükü,kötü yönetim ve sportif anlamda alınan başarısız sonuçların ardından kulüp 25 Şubat 2012 tarihinde Kardemir Karabük DÇ'e deplasmanda 3-2 yenilerek lige veda etmiştir..


Türk Futbol Tarihine geçen ilkler,kazanılan kupalar,elde edilen başarılarla dolu bir geçmiş. Ankaragücü bir efsanedir, Türkiye'nin en büyük ve en köklü camialarından biridir. Hakan Kutlu ve genç kadrosunun üzerine bir kaç takviye ile yönetim belirsizliğini de hallettiklerinde onlar için güneşli günler yeniden gelecek. Bu yolda gerçek Ankaragücü'lülere gönülden başarı diliyorum. Yeter ki aşağıdaki ilkelerinden ödün vermesinler.. 

* kaynak olarak : http://www.ankaragucutarihi.com/ sitesi kullanılmıştır.